Chillon Şatosu

Chillon Şatosu

Chillon Şatosu Konumu

Ulaşılamayan taş duvarlar, suyla doldurulmuş derin bir hendek ve yürürken sallanan dar bir ahşap köprü – bu tanım, tarihi yerlerde yürümekten hoşlanıyor. İçinde yüzlerce yıldır sıkı görünüşlerini koruyan ve ihtişamıyla şaşkına dönen antik kaleleri ve kaleleri açıkça görürler. Üzerinde erişilemeyen su kaleleri, yalnızca yakınlardaki yerleşim yerlerine güvenilir koruma sağlamak amacıyla inşa edilmiştir. Yıllar geçtikçe, kaleleri çevreleyen su, ‘dayanılmaz bir bariyer’ olarak konumunu kaybetti ve yapıları benzersiz kılan dekoratif bir karakter giymeye başladı. Eski kalelerin her biri çok sırlar gizler. Paha biçilmez tarihi hazineleri keşfedebilir, süslü salonların değişmeyen durumunu takdir edersiniz ve hatta eski sahiplerinden birinin hayaleti ile tanışabilirsiniz. Kaleler ve saraylar suyun üzerinde – gerçek hayranları için bulun ve olağandışı yerlerde yürür. Görkemli Chillon Kalesi gezegendeki en eski ve en güzel yerlerden biridir. 13. yüzyılda Cenevre Gölü kıyısında kurulmuştur. 300 yıldan fazla bir süredir, ailenin ailesi Savoy sayısına aitti ve daha sonra Bern tarafından işgal edildi. Georges Byron’un uzmanları, Polem’in Chillon tutsaklarından bu tarihi manzara biliyor. 16. yüzyılda, büyük kale aslında bir devlet cezaevi olarak kullanıldı. 25 bina ve üç büyük avludan oluşan şık kale, 19. yüzyılın başında bir müzeye dönüştürülmüş ve artık değerli bir tarihi eser koleksiyonunu korumaktadır.

Chillon Şatosu

Chillon Şatosu Konumu

Eski moda mobilyalar, tablolar ve halılar, ince freskler ve değerli takılar – günümüzde kalede görülebilir. Kale yapısının en ilginç unsurlarından biri, 14. yüzyıl resimlerinin korunmuş olduğu eski şapeldir. Nervenkitzel’in destekçileri, ilginç efsanelerden oluşan 700 yılı aşkın bir süre önce inşa edilmiş yer altı tonozlarına gezebilirler. Efsanelerden birine göre, Ortaçağ’daki cadılar ve cadılar, yeraltı koridorlarının son konaklama yeri olduğu karanlık yeraltı tonozlarında tutuluyordu. Büyük kale, Cenevre Gölü’nün üzerinde yükselen kaya üzerinde yer almaktadır. Başlangıçta kale, stratejik öneme sahip ve St. Bernard Geçidi yolunda bir kontrol noktası olarak görev yapıyordu. Sonuncusu ise, Güney ve Kuzey Avrupa’yı birbirine bağlayan tek yolun önemli bir parçasıydı. Yüzyıllar boyunca derin göl, kaleyi ani saldırıdan korudu. Günümüzde binlerce insan muhteşem doğa manzaralarını otlatmaya ve muhteşem kaleyi izlemeye geliyor.